“Nasıl bitecek?” soru görüntüleniyor The Spectator’ın kapağı, Londrada. Muhafazakar haftalık gazetenin 4 Şubat tarihli sayısında yer alan habere göre, tüm Batılıların kafaları tırıs.
Ocak sonunda özellikle Londra, Berlin ve Washington tarafından onaylanan ağır silah teslimatlarıyla NATO ülkeleri “kendi sarı çizgileriyle flört etmeye” başladılar. En azından savaşın başında General Mark Milley tarafından belirlenenler. The Spectator’da alıntılanan Amerikan Savunma Genelkurmay Başkanı için dört öncelik, uluslararası hukuku “uygularken” üçüncü bir dünya savaşının patlak vermesini önlemeyi mümkün kılacaktır:
“1. Amerika Birleşik Devletleri veya NATO ile Rusya arasında kinetik bir çatışmadan kaçının. 2 Savaşın Ukrayna’nın coğrafi sınırlarını aşmasını önlemek. 3. NATO’nun birliğini güçlendirmek ve garanti altına almak. 4. Ukrayna’ya kendi başına savaşma imkanı verin.”
Bir yıl sonra, Rusya’da uzman olan gazeteci Owen Matthews, bu stratejik hedeflerin “kopmanın eşiğinde” olduğunu gözlemliyor. Çatışma Ukrayna topraklarıyla sınırlı kalmaya devam ediyor, ancak Ruslar “NATO’yu ortak bir savaşçı olarak görmenin eşiğinde”. Transatlantik ittifakı içinde, tank transferinde gösterilen birlik, “savaşın sonunun nasıl olması gerektiği sorusundaki gerçek bölünmeleri” pek gizlemiyor.
Bir fetih savaşına geç
Kiev’de cevap şüphesiz: Rus birliklerinin, ilhak edilmiş Donbass ve Kırım da dahil olmak üzere Ukrayna topraklarının her bir parçasından kovulmasının eşlik ettiği tam bir zafer kabul edilebilir. The Spectator, “Bu her zaman böyle olmadı,” diye hatırlıyor. Mart ve Nisan 2022’de Türkiye’deki ilk başarısız müzakereler sırasında Cumhurbaşkanı Volodymyr Zelenskyy, bu bölgelerin statüsünün müzakere edilebilir olduğunu ima etmişti. Ancak Batı’nın sağladığı silahlar, onun pragmatizminden vazgeçmesini ve maksimalist bir pozisyon almasını sağladı.”
Sorun: Şimdilik, çatışma, her iki tarafın da gelecekteki müzakereler açısından ya kazanmaya ya da üstünlük sağlamaya çalıştığı bir “ara aşamada” duruyor. Owen Matthews, Rusya tarafından ilhak edilen bölgelerin geri alınmasının kaçınılmaz olarak bir vites değişikliğinden geçeceğine inanıyor. “Kurtuluş yerine, bir fetih savaşı olacak.” Sadece, Ukrayna yanlısı sakinlerinden boşaltılan Donbass, Kırım gibi “esas olarak ve açıkça artık Ukrayna’nın bir parçası olmak istemiyor”. Londra dergisi, bu bir kez kurulduktan sonra, “Batı, insanları artık parçası olmak istemedikleri bir ulusa katılmaya zorlama girişimine dahil olmak istiyor mu?” diye soruyor. Özellikle Putin’in karşısında “devasa” bir “sofistike olmayan” adam ve silah rezervi bulunduğu için.
Bu bağlamda, Volodymyr Zelenskyy kendisini bir yanda kendisine muazzam bir popülarite kazandıran tüm ülkeyi özgürleştirme vaadi ile diğer yanda Batılı müttefiklerinin kararları arasında sıkışmış durumda bulur. The Spectator, “Rusların işgal öncesi sınırlara geri itilmesini öngören iyimser senaryoyla bile, Ukrayna yine de parçalanmış olacak ve Putin muhtemelen hâlâ iktidarda olacak” sonucuna varıyor. Bu trajik, ancak bu savaşa gerçekçi bir şekilde bakarsak, sonucu ne olursa olsun, Ukraynalılar ancak vatana ihanetten ağlayabilirler. Ancak diğer tüm seçenekler bizi III.
Source : https://www.easternherald.com/2023/02/05/one-of-the-day-ukraines-allies-may-have-no-choice-but-to-betray-it/